İşte bütün mesele bu… Son zamanlarda şirketlerin duymaktan imtina ettikleri, dillere pelesenk olan kelime “kurumsallaşma”…

Peki neden? 

Aslında bu sorunun tek bir cevabı “Kurumsallaşma”nın doğru anlaşılmamasıdır. 

Bu konuda doğru bilinen o kadar çok kulaktan dolma ve çoğu da yanlış olan bilgi var ki… Pek çok şirketin kurumsallaşıyorum derken yaşadığı zorluklar ve başarısızlıklar, “sadece büyük şirketler kurumsallaşır” algısı, kurumsallaşma şirkete bürokrasi getirir, bürokrasi de hantallık yaratır düşüncesi… Bu liste uzar da uzar.

Peki şirketler nerede zorlanıyor ve yapılanma ihtiyacı hissediyorlar? İşte asıl sorulması gereken soru budur. Adına her ne derseniz deyin, burada önemli olan şirketler büyüdükçe, eskiden sorun olmayan konuların sorun haline gelmesi, büyüme yolunda atılan adımlar sonuç verirken, şirket yapısının buna cevap verememesidir.  

Tam bu noktada, şirket sahipleri, bu zorlukları birlikte yaşadıkları şirkette çalışan ikinci kuşakları ve hatta şirket yöneticileri bu sorunların nedenini aramaya başlamaktadır. 

Çalışanların ne iş yaptıklarını artık takip edemiyoruz, yeni personel alıyoruz ama nereye koyacağımızı bilemiyoruz, yeni personel almamıza rağmen ortada kalan çok iş var, verilen işler doğru ve zamanında yapılmıyor, çalışan sayısı arttıkça yeni sorunlar gündeme geliyor, yeni kurallar koymak ve bunları yazılı hale getirmek gerekiyor… Bu ihtiyaçlar büyüme yolunda çok sayıda şirketin yaşadığı ama adını koyamadığı sıkıntılardan bazılarıdır.

Peki ne yapılmalı?

En doğru yapılanma şirket kültürüne, yapısına, sektörüne en uygun olanıdır. “Best Practices- İyi Uygulama Örnekleri” her şirket için uygun olmayabilir. Önemli olan şirketin bütünüyle birlikte ortaya koyulacak, uygulanabilir ve doğru yapılanma modelidir. Yığma bir binanın her sarsıntıda yıkılma tehlikesi geçirmesindense, binayı yaparken geleceği öngörerek sağlam ve doğru inşa etmek en doğru olanıdır.

Şirket büyürken, organizasyon yapısının doğru şekillendirilmesi önem taşımaktadır. Şirket için doğru organizasyon şeması şirkette kim kimdir, işler nasıl akar, işleyiş nasıl olmalı konularında kolaylaştırıcı olma rolünü üstlenip, “biz burada nasıl çalışırız” sorusunun cevabını netleştirir. Organizasyon şemamızı mevcut çalışanlarımızı düşünmeden, gelecek planlarımıza uygun olarak yapılandırıp, departmanlarımızı şekillendirip, sonrasında çalışanlarımızı doğru pozisyonlara yerleştirmemiz önemlidir. Organizasyon şeması geleceğe de ışık tutmalı ve kariyer planlamasına fırsat tanımalıdır. 

Yeni organizasyon şemasını kurucuların ve şirket yöneticilerinin doğru anlaması ve sindirmesi çok önemlidir; çünkü sonrasında yeni süreçler ve görev tanımları bu şemaya göre şekillendirilmelidir. Bu çalışmalara paralel olarak katma değerli insan kaynakları fonksiyonlarının şirkette oturtulması, şirket içinde gerekli olan yönetmelik, prosedür ve talimatların hazırlanması da büyük önem taşımaktadır.

Kurumsallaşma bir çırpıda olan, sabah kalktığınızda şirkette bir anda değişim yaratan bir şüreç olmamakla birlikte; sabırla ve doğru uygulandığında büyük değişimler yaratan ve kısa-orta vadede büyük fayda sağlayan bir çalışmadır. Bu uygulamaların şirket bünyesinde her çalışana doğru aktarılarak, oturtulması da başarıya götüren en doğru anahtardır.

Peki “kurumsallaşmadan büyüyemez miyiz?” Elbette büyürsünüz. Ama doktorların tabiriyle, doğru zamanda teşhis ve önleyici hekimlik, her zaman daha sağlıklı büyüme ve gelişim imkanı sunar. Şirkette işlerin doğru yürümesi, daha büyük işlerin alınmasına, verimliliğin ve başarının artmasına zemin hazırlar. 

Evet, 30 yıl önce en iyisi sadece geleneksel yönetim stratejileriydi ve onlarla en iyi sonuçları almaya çalışıyorduk, ama şimdi bambaşka şeyler biliyoruz ve hala da öğrenmeye devam ediyoruz. O halde şirketiniz için en doğru yapıyı oturtarak büyüme devam…