İnsan Yönetmek
İnsan
dediğimiz varlık biyolojik, manevi ve toplumsal açıdan çeşitlilik gösteren çok
karmaşık bir yapıya sahip. Gelişim ve değişimin yaşam boyu süren dinamik bir
süreç olduğunu düşünürsek bu yapının daha da karmaşıklaştığını görürürüz. Günümüze kadar yönetim bilimcileri tarafından
toplumları, şirketleri, insanı ve ilişkileri yönetmek üzere birçok teoriler ve
yaklaşımlar ortaya çıkmış ve uygulanmış olsa da “İnsan nasıl yönetilir?”
sorusunun cevabını net olarak vermek pek de kolay değil. Değil mi?
Yöneticilikten
ne anladığımızı ve neler yaşadığımızı bir düşünelim. Mevcut görevinde başarılı
olan bir çalışan genellikle sırf kıdemli olduğu için, ya da bazen ücret artışı
yapmanın bir sebebi ve bazen de bir alternatifi olarak düşünüldüğü için
yöneticiliğe terfi ettiriliyor, ya da ettirilmek zorunda kalınıyor. Yeni
yönetici aslında artık “kendi yaptığı işten” değil, “başkalarının yaptığı
işten” sorumlu, planlayan ve örgütleyen kişi olması gerektiğini bilmeden
görevine başlıyor. Bilse de kurumsal
yapıya henüz geçmemiş bir şirket kültürü zaten buna izin vermiyor. Dolayısıyla
da eski işlerden bir türlü uzaklaşamayan yöneticiler yaratmış oluyoruz. Çalışan
motivasyonunu düşürerek şirket sadakatlerinin ortadan kalkmasına neden
oluyoruz. Şirket, böylece bir yeteneği doğru yönetememiş oluyor ve bundan
önemli derecede zarar görüyor.
İş performansı iyi olan bir çalışan illa bir
yönetici mi olmalı? Tabi ki, hayır. Çalışanın şirketten esas beklentisi
“kendisine kariyer fırsatları sunulması”, "kendisini geliştirmek",
“takdir edilmek” ve "yöneticilerle netlik ve şeffaflık çerçevesinde
profesyonel ilişkiler kurmak". O
nedenle, terfiden ziyade öncelikle yetenek yönetiminin doğru bir şekilde
uygulanmasını sağlamamız lazım. Çalışanın yetkinlik ve pozisyon bazında
etkinlik analizleri yapılarak onun kariyer ve kişisel gelişimi için
performansını ve motivasyonunu yüksek tutabilmesini sağlamalıyız. Dikey
hareketler yerine çalışan için yatay kariyer basamakları yaratmalıyız. Ona
farklı sorumluklar vererek görev zenginleştirmesi yapmalı ya da yan çözümler de
geliştirmeliyiz.
Doğru bir yönetim kültürünün oluşması için
şirket önce kurumsal hedeflerini ve bu hedeflere ulaşmak için oluşturulan
stratejilerini açık bir şekilde belirtmeli. Sonra da belirlenen hedeflere
ulaşmak için gerekli olan tüm kilit işleri tespit etmesi ve yetkinlik modelleri
geliştirmesi gerekiyor. Çalışanınız
yöneticiliğe terfi etmeden önce “temel yetkinliklerini” bilmeli ve sorgulamalı.
Bu taşlar yerine oturmadan iyi performans gösteren bir çalışanı alıp verimsiz
ve değersiz bir yönetici haline getirebilirsiniz, aman dikkat. Unutmayın, bir
çalışan işini yöneticisinin ‘tam tamına istediği şekilde’, ‘tıpkı onun gibi’,
ya da ‘onun dediği gibi’ yapmayı değil, yöneticisinin kendisine ‘yön
vermesini’, onu motive etmesini ister. Yöneticisinin sadece iş değil ‘insan
odakli’ olmasını bekler. Yönetim bilimci ve yönetim gurusu Peter Drucker’ın da
bir zamanlar dediği gibi “ İyi bir yönetici, sıradan insanları sıradışı işler
yapan bir hale getirir.”.
Comments
45456156.
2022-09-26 18:47:15