Geçenlerde Whitney Johnson'ın Ocak ayında satışa çıkan  “Smart Growth - How to grow your people to grow your company” (“Akıllı Büyüme - Şirketinizi büyütmek için çalışanlarınızı büyütmenin yolları”) adlı kitabını okudum. Aslında kitap demek az kalır. Zekice kaleme alınmış, net ve anlaşılır bir dille yazılmış, aydınlatıcı, yol gösterici bir kılavuz, tam bir başyapıt. Kitap başlığından da anlaşılacağı üzere Johnson, kurumsal büyümenin çıkış noktası olan bireysel büyümenin önemini vurgulayarak bizlere eyleme geçirilebilir dâhiyane bir çerçeve sunuyor. Okumanızı kesinlikle öneririm. Bugünkü yazıma ilham kaynağı olduğu için bu kitapla giriş yapmak istedim. Madem işin geleceğinden söz ediyoruz kilit belirleyicisi olan “insan” kavramını yeniden ele almak, irdelemek gerekiyor.

Evet, şöyle geriye dönüp bir bakarsak, geçtiğimiz son 24 aylık süreç, işletmeler, liderler ve çalışanlar olarak bizlere birçok şey öğretti, birçok şeyin de değiştiğini açıkça gösterdi. Kendimizi anlamamız, gerçekten ne istediğimizi ve ihtiyaç duyduğumuz değişikliğin gerçekten ne olduğunu anlamamız için aslında eşsiz bir fırsat yakalamış olduk. Adeta kendimizi keşfettik. Yeni kararlar aldık, yeni adımlar attık. Birçok profesyonel pandemi sayesinde farkındalıklarının arttığını ve yakın gelecekte iş değiştirmeyi planladıklarını belirtti. İlginç, değil mi? Çoğu işletmelerde, ofiste tam zamanlı çalışma şekli farklı esnek çalışma modelleriyle yer değişti, günlük işe gidip gelme ve yüz yüze toplantılar gibi bilindik rutinler çoktan devre dışı oldu bile. Yapılan birçok araştırma yarı zamanlı veya tam zamanlı olarak evden çalışma olanağının birçok olumlu sonuçlarına işaret ediyor. Birçok çalışan evden çalışmayı artık kazanılmış bir hak olarak görmeye başladı. Yani, özetle, iş dünyasında öyle bir değişime girdik ki eskiye dönüşün mümkün olmayacağı artık aşikâr. 

İnsan kaynakları yönetimi birçok fonksiyonu ve aşaması olan geniş kapsamlı bir yönetim işlevidir.  Yazılarımda, her seferinde farklı yönlerini ele alarak, önemine sıklıkla yer vermeye çalışırım. Bu konunun önemi her geçen gün daha da büyümekte. Çalışanlarımıza daha çok yatırım yapmak artık kaçınılmaz bir gereklilik ve zorunluluk. Dolayısıyla, küresel iş dünyasında işin geleceğindeki yeni trendleri düşünürken göz ardı edilmemesi gereken bu birkaç hususu yeniden hatırlatmakta fayda gördüm;

· Beceri geliştirmeye (upskilling) ve yeniden beceri kazandırmaya (reskilling) yatırım yapın. Hangi işlerin uzaktan yapılabileceğinden ve hangi çalışanın gerçekten uzaktan çalışmaya yetenekli olup olmadığından iyice emin olun. Çalışan esenliğinin sağlanmasına mutlaka ve mutlaka öncelik verin,  

· Sürdürülebilirlik hedeflerinizi oluşturun, çalışanlarınızla net ve şeffaf bir şekilde paylaşın. Çalışanları fikir alışverişinde, önerilerde bulunmaya ve bunları uygulamaya koymaya teşvik edin,

· Çeşitliliği, hakkaniyeti ve kapsayıcılığı (Diversity, Equity, and Inclusion) teşvik eden herkesi kucaklayabilecek bir şirket kültürü oluşturun. 

Unutmayın, bir işletme ancak istihdam ettiği insanlar kadar iyidir.